Caner Göçmez AK parti
Körfez İlçenin, Körfez Belediye Başkan aday adayı olan pozitif, güler yüzlü,
her cümlesinde halkın mutluluğunu ön planda tutan siyasetçilerinden.
Asıl mesleği Eczacılık olan ve eczanesinin göbek adını da “Mutluluğun Eczanesi” koyan Caner Göçmez, ilçede yaptığı sosyal faaliyetler, çöp toplamak gibi sosyal içerikli çalışmalar, okullarda öğrencileri düşünmeye, proje üretmeye iten etkinlikler düzenlemesiyle tanıyoruz.
Bu özellikleriyle sürekli gündemde olan Caner Göçmez, gönüllü olarak yaptığı bu çalışmalarını genişletmek ve düşündüğü halka yönelik projeleri gerçekleştirmek için yönetimde görev almaya karar verdi ve bunun için de AK Parti Körfez’den belediye başkan aday adayı oldu. Renkli bir kişiliğe de sahip olan Caner Göçmez, halkın değerlerine, mutluluğuna da önem vermesiyle biliniyor.
Caner
Göçmez’le gerçekleşen sohbetimizin başında masasının evraklarla ve
belediyecilik konusunu, belediye yasalarını içeren kalın kitabı okumakla meşgul
olduğunu gördük. Caner Göçmez, zorlu bir sınava hazırlanan öğrenci gibi örnek
olarak gördüğü belediyelerle, projelerle ilgili dokümanları, hazırladığı
konuşmaları masaya yayıp okuyarak, kendisini yapacağı saha çalışmalarına,
muhtemel mülakata hazırlıyor. Bu arada oldukça kalın ve bol yapraklı
belediyecilikle ilgili kitabı da okuduğunu ve bir çok konuya hakim olduğunu da
yorgun ama mutlu şekilde söylüyor.
Nasıl bir belediye başkanlığı hayalinizde yaşıyor?
Benim
amacım insanları mutlu etmek, bunun için çalışmak. Sloganlarımız da bu nedenle,
“Herkes mutlu, Körfez güçlü”, “En iyi ilaç sevgidir”, “Sevgiyle yapılan yemeğin
tadı da güzel olur” şeklinde sevgi ve mutluluğu içermektedir. Hedefim çok
farklı projeleri hayata geçiren ve farklılık oluşturan bir belediye başkanı
olmak, halkı mutlu etmek. Halkın isteğiyle mutluluğu yakalarsak biz de mutlu
oluruz. Ben bir sistem kurucusuyum, işimde ve özel hayatımda bunu başarıyla
uyguladım. Belediyecilikte de sistemi kurarak başarılı uygulama yapacağıma
inanıyorum. İşimle ilgili uygulamamalarımda güven, hoşgörü, saygı ve sevgi yer
alacak. En iyi ilaç sevgidir. İşimi severek yapacağım, ben olmayacağım, biz
olacağız. Caner Göçmez her zaman sahada olacak ve halka sorulmadan hiçbir
çalışma yapılmayacak. Sevmek, severek çalışmak önemli, ben işimi seveceğim.
Sevgiyle yapılan yemeğin tadı da güzel oluyor. Eczacı olarak toplumun hep
içinde oldum, ziyaretler yaptım, haftanın bir gününü kurum ve iş yerlerini
ziyarete ayıracağım. Bu konularda hep örnek olmaya çalıştım. Bir ordunun
komutanı gibi belediyeyi yöneteceğim. İnsanlar beni makam arabasından çok,
sahada çalışmaları takip ederken görecekler. Bu damı yapıldı diyecek ve akıl
tutulması yaşayacaklar. “Veren el alan elden üstündür” anlayışı ile Körfez’in
fakiri olmaya geleceğim. 1997 yılında nasıl bir amatör ruhla ilk iş yerimi açıp
çalışmaya başladıysam, aynı duygularla devam edeceğim. Bugün nasıl kazandığımın
bir bölümünü insanlara faydalı olmak için harcıyorsam, o zaman da aynı
anlayışla hep veren el olmaya çalışacağım. Benim ve ailemin kazancı mutlu bir
yaşam için bize yetiyor, fazlasını mezara götürme şansımız da yok. İnsanları
mutlu ettiğiniz zaman siz de bu mutluluktan pay alabiliyorsunuz, yaşamınıza
anlam kazandırıyor.
Niçin aday oldunuz?
Siyasetçilik
oynamak için aday adayı olmadım. Geride saygı ve sevgiyle anılacağım, yüzlerde
tebessüm oluşturacağım projeler, hatıralar bırakmak için göreve talip oldum.
İnsanlar yaptıkları ile yaşamaya devam ediyorlar. Ainesi iştir kişinin lafa
bakılmaz, lafla da peynir gemisi yürümez. Siyasete atılan insanların daha önce
yaptıkları ve geride neler bıraktıkları incelenmeli, partilerin aday
adaylarının topluma ne kattığı sorgulanmalı. İnsanın yaptıkları, yapacaklarına
referans alınmalı. İlk defa bir proje bana ait olmadan gelişti. İlçenin farklı
mahallelerinden, kesimlerinden gelen insanlar siyasete atılmamı, görev almamı
istediler. Bu insanlar farklı mahallerden, farklı siyasi görüşlerden gelen
vatandaşlardı. Basında yaptığım çalışmaları görmüş ve incelemişler, benden daha
büyük çalışmalar beklediklerini söyleyerek aday olmamı istediler. Önce ailemle,
yakınlarımla daha sonra da ailem gibi gördüğüm Şehit aileleri ile görüştüm ve
onaylarını aldım. Bu kararıma çok sevineceklerini ve yanımda yer alacaklarını
söylediler, bende aday adaylığımı gerçekleştirdim. Yakınlarım, iyi bir yönetici
olduğumu, topluma katkıda bulunacağımı ve farklılık oluşturacağımız söylediler.
Vatana, millete hizmet etmek için onayları aldıktan sonra net kararımı verdim.
Neden siyaset?
Siyaset
hayatın içinde oluşan bir kavram. Bu kavramın içinde güçlü liderler olursa
siyaset diğer insanlara fayda verecek araç haline gelebilir. Bu fayda toplumu
bilgilendirmek, halkın bilinçlenmesini sağlamak ve kişilerin her birinin
sorumluluk alması için fikir alış verişi yapmak olmalıdır. Halka ulaşmanın ve
hizmet etmenin bir yolu oluğu için siyaseti seçtim. Hem öğreneceklerim, hem de
onlara katacaklarım var. Siyaset kurallarına uyulduğu zaman siyasetçinin
kişiliğine de çok şey katacak oyundur.
Aday adaylık açıklamasından sonra ne değişti?
Çok
enteresan olaylar yaşıyorum. Farklı mahalle ve siyasi görüşlerden insanlar
tebrik etmek için eczaneye geldiler. Kitabımı okuyup, açıklamamı gördükten
sonra benimle tanışmaya gelenler oldu. Kitabımda çok hoş mesajlar bulan,
projelerimi tartışan, teşekkür eden insanlar oldu. Bu da karşılıklı alış
verişin başladığını gösteriyor. 70 yaşında bir amca geldi, çay içmek istedi ve
sohbet sonrasında da seni daha önce niye tanımadım diyerek gitti. Bu amca
evinde kitaplar olduğunu ve bağışlamak istediğini de söyledi, adresini aldım ve
kitapları ihtiyaç noktalarına ulaştıracağımızı söyledim. Halk şu anda bile bu
şekilde kılavuz olmaya çalışıyoruz. İnsanların hayatlarını renklendirip,
değiştirecek küçük dokunuşlar bile mutluluk veriyor ve bu şekilde mutluluğun
ilçesini kurmak çok kolay.
Seçimde nasıl bir oy alabilirsiniz?
Tüm
siyasi partilerden destekle tarihin en yüksek oyunu alırım. Bu yaptıklarımızı
tüm insanlar görüyor. Bir şehitler anıtını dikmek her kese nasip olmaz. Anıta
gelen insanlar benimle birlikte 3 kişinin adını okuyor, en iyi ilaç sevgidir
sloganını her kes biliyor. Kimin nasıl çalıştığını ve hizmet edebileceğini
görüyorlar. Bu nedenle halktan en yüksek oyu alacağıma inanıyorum. Ben mahalle
afet gönüllüleri üyesiyim. İlçede halen daha afetlere karşı hazırlığımız yok.
Deprem sonrası yapılan çalışmalar o şekilde kaldı.
Son olarak söylemek istedikleriniz neler?
Körfez İlçesi Kocaeli’nin en temiz ilçesi olacak. Mutlu, huzurlu, bilinçli insanların yaşadığı ilçe olacak. Bunları sağlayacak projeler düşünüldü ve uygulanmak üzere bekliyor. Körfez’in keşfedilmesi için çevre ilçelerden insanlara yaptığım davet bile büyük yankı yaptı. Bu mesajda tüm ilçelerden insanları çay içmeye çağırdık ve ağırlamaktan mutluluk duyacağımızı söyledik. Körfez’i cazibe merkezi yapacak çalışmalar planlıyoruz. İnsanları mutlu edecek bu projeler diğer ilçe ve illerden de vatandaşları buraya getirecektir. 17 ülke gezdim ve buralarda yapılan hizmetleri inceledim. Bunları Körfez’e nasıl adapte edebileceğimizi planladım. İnsanlar ölüyor ama anıları yaşıyor. Daha iyi, yaşanabilir bir ilçe için birlikte çalışacağız. Körfez İlçe festivallerle, tarihi noktalarıyla, ilginç sosyal projeleriyle anılan bir mega kent olmalı. Örneğin bir fikir festivali düzenleyerek, insanları burada kafalarında ki ilginç çalışma ve düşünceleriyle yarıştırmalıyız. 170 bin nüfusun beynini bu çalışmalara yönlendirebilirsek, sorumluluk almaya davet edersek hep birlikte ilçeyi yönetiriz.